DEHB’de İlaçsız Yaklaşımlar: Çocuğun Beynine Doğal Dokunuş
DEHB’de İlaçsız Yaklaşımlar: Çocuğun Beynine Doğal Dokunuş
???? Uzman Görüşü
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocukluk çağında en sık karşılaşılan nörogelişimsel farklılıklardan biridir. Günümüzde birçok çocuk, tanı sonrasında hızlı davranışsal kontrol ve akademik odaklanma sağlayabilmek amacıyla ilaç tedavisine yönlendirilmektedir. Ancak bu ilaçların beyinde uzun vadede hangi sinirsel yolları etkilediği, nörokimyasal dengeyi nasıl şekillendirdiği ve gelişimsel süreci nasıl yönlendirdiği hâlâ tam olarak açıklığa kavuşmamıştır.
Bilimsel araştırmalar, uyarıcı ilaçların dopamin ve noradrenalin sistemleri üzerinde yoğun etkiler oluşturduğunu, bu durumun özellikle ödül sistemi, dürtü kontrolü ve dikkat regülasyonu üzerinde kısa vadeli faydalar sağladığını göstermektedir. Ancak bu etkilerin beyin gelişimi devam eden bir çocukta, uzun vadede kalıcı yapısal değişimlere yol açıp açmadığı konusu belirsizliğini korumaktadır.
Bu noktada, çocukların doğuştan sahip oldukları öz-düzenleme kapasitesini destekleyen ilaçsız müdahale modelleri giderek daha fazla önem kazanmaktadır.
???? Neden İlaçsız Modeller?
Son yıllarda geliştirilen bilimsel temelli ilaçsız müdahale yöntemleri, çocukların doğal beyin gelişim süreçlerine saygı duyan, kalıcı davranış değişiklikleri yaratan modellerdir.
???? Nöroterapi (Neurofeedback): Çocuğun beyin dalgaları gerçek zamanlı olarak izlenir ve kendi dikkat odaklanmasını eğitmesi sağlanır. Bu yöntem, beynin kendi kendini yeniden organize etme gücünü (nöroplastisite) destekler.
???? Duyusal Bütünleme ve Mindfulness Uygulamaları: Duyusal uyaranları dengeleyerek çocuğun beden farkındalığını artırır. Duygusal regülasyonun temeli olan “bedende sakin kalabilme” becerisi kazandırır.
???????????? Aile Temelli Davranışsal Modeller: Çocuğun yalnızca semptom düzeyinde değil, ilişki dinamikleri düzeyinde desteklenmesini sağlar. Ebeveyn-çocuk etkileşiminde güvenli bağlanma yeniden inşa edilir.
Bu yaklaşımlar, çocuğu pasif bir tedavi alıcısı olmaktan çıkarıp, aktif bir öz-farkındalık ve öz-düzenleme sürecine taşır.
???? Uzun Vadeli Denge ve Beyin Dostu Yaklaşım
İlaçsız modellerin en büyük gücü, biyolojik bağımlılık riski taşımamaları ve beynin kendi iyileştirici kapasitesini aktive etmeleridir. Çocuğun beynine dışarıdan kimyasal bir müdahale yapmak yerine, onun sinirsel sistemini içeriden güçlendirmek uzun vadede hem nörolojik hem duygusal denge açısından daha sağlıklı sonuçlar doğurur.
Bu modellerle büyüyen çocuklar, yalnızca dikkatini değil; özsaygısını, duygusal dayanıklılığını ve ilişkisel zekâsını da geliştirir. Böylece tedavi, bir “davranış düzeltme süreci” olmaktan çıkar, çocuğun kendi potansiyelini keşfettiği bir yaşam becerisi yolculuğuna dönüşür.
???? “Çocuğun kimyasını değil, kapasitesini keşfetmeyi seçin.”
— Psikolojik Danışman / Çocuk Gelişimci Ahmet Raşit Koçoğlu
— Psikolojik Danışman / Çocuk Gelişimci Ahmet Raşit Koçoğlu








Türkçe
English